99 okula din görevlisi atanmıştı: Eğitim sendikalarından tepki

“`html

T24 Haber Merkezi

ÇEDES projesi çerçevesinde 99 okula din görevlileri atanması, eğitim sendikalarının sert tepkisiyle karşılaştı. Eğitim-Sen Başkanı Irmak, Milli Eğitim Bakanı Tekin’i istifaya çağırırken, Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay durumu “pedagojik bir cinayet” olarak nitelendirdi.

Çevreme Duyarlıyım ve Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi çerçevesinde İzmir Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, ilçedeki 99 okulda imam, hatip, vaiz, müezzin ve Kuran kursu öğreticisi atamaları gerçekleştirdi.

Yapılan atamalar, eğitim sendikalarından büyük bir tepki aldı.

“Bu proje, siyasi iktidarın hedeflediği nesil yetiştirme projesinin bir göstergesi.”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Başkanı Kadem Özbay, okullarda eğitim ve öğretimin yalnızca eğitmenler aracılığıyla yapılması gerektiğine vurgu yaparak, “Eğitim sadece öğretmenler tarafından yürütülmelidir. Okullar, öğretmen ve öğrencilerin sahasıdır. Eğitim biliminden yoksun din görevlilerinin okullara atanması, aslında bu projenin siyasi bir nesil yetiştirme girişimi olduğunu ortaya koyuyor. Eğitime dair hiçbir bilgiye sahip olmayan din adamlarının öğrencilere yönlendirilmesi, eğitim ya da öğretim kapsamında değerlendirilemez; bu ancak siyasi bir istismar olarak tanımlanabilir. Anayasanın laik eğitim ilkelerine ve eğitim bilimine tamamen aykırıdır. Bu uygulamalar, siyasal İslam’ın okulları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya yönelik bir yaklaşımının sonucudur. Okullar, siyasi propagandanın aracı olmamalıdır.” ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Müdürlüğü’nün Milli Eğitim Bakanlığı’nin paralel bir yapısına dönüştüğüne dikkat çeken Özbay, şunları dile getirdi:

“ÇEDES projesinin ne çevre ile ne de değerlerle bir ilgisi olduğuna bir kez daha tanıklık ettik. Milli Eğitim Bakanlığı mı, Dini Eğitim Bakanlığı mı? Diyanet, neredeyse paralel bir Milli Eğitim Bakanlığı’na dönüşmüş durumda. Bu gidişle, Milli Eğitim Bakanlığı’nın işlevi kalmayacak; sadece Diyanet’e bağlı, gösterişli bir yapı haline gelecektir. Bu uygulamalar pedagojik bir cinayettir. Ülkemizin geleceği açısından en büyük zarardır. Okullarda imam var ama yiyecek yok; temizlik yok. Öğretmen alımı bekleniyor fakat atama yok. Temel sağlık ihtiyaçları ve beslenme sorunları karşılanmıyor. Ancak okullara din görevlisi atanıyor. Bu kadar öğretmen ihtiyacı varken, atama yapılmıyor. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri mevcutken, rehber öğretmenlerine ihtiyaç var. Bu durum, okulların tam anlamıyla bir dinci kuşatma altına alındığını gösteriyor. Uygulamalar, laiklik ilkelerine, bilimsel eğitime ve pedagojik esaslara tamamen ters düşmektedir. Bu ayrımcı ve tek tipçi dayatmalar kabul edilemez. Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar.”

Bugün, eğitim alanında gerici ve piyasa odaklı bir baskı ile karşı karşıyayız. Çocuklarımız, adeta tarikatların potansiyel mensupları olarak görülmekte. Eğitim, bir ülkenin geleceği için vazgeçilmezdir. Eğitime sahip çıkmak, tüm bireylerin temel sorumluluğudur. Eğitim bir bilimdir; bu bilimi öğrencilerimize ulaştıracak kişilerin ise öğretmenler olduğuna inanıyoruz. Okullar öğretmenlerin iş alanıdır; burada din görevlisi ya da başka meslekten kişilerin çocuklara eğitici bir tutum sergileme yetkinliği yoktur. Ayrıca, kamu kaynaklarının keyfi kullanımını da beraberinde getiriyor. ÇEDES projesi son derece tehlikelidir; Anayasa’ya ve çocukların eğitim hakkına aykırıdır. Gönüllülük esasına dayanan bu projenin dayatma olarak uygulanmaya çalışılması dikkat çekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu projeyi zorla dayatması endişe vericidir. Bu proje, siyasi iktidarın siyasal İslamcı idealleri doğrultusunda nesil yetiştirmeyi amaçladığı bir plandır ve derhal sona ermelidir.”

“Anayasa ve hukuka aykırı bir durum”

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Kemal Irmak ise, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya davet etti. Irmak, “Okullarda imam atamaları, laik ve bilimsel eğitime açık bir tehdit oluşturuyor. Eğitim, her kademede dini referanslarla şekillendirilmekte, bu da laik yaşama karşı bir hamledir. Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 2 Aralık 2024 tarihinde okullara gönderdiği yazıyla ÇEDES projesi kapsamında 99 okula imam görevlendirilmiştir. Bu durum, hem Anayasa’nın ilgili maddelerine hem de 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırıdır. Okulda dersi öğretmen verir; bu yasadışı uygulamalar ideolojik bir dayatmadır.” şeklinde konuştu.

Irmak, eğitimde karşılaşılan birçok sorun varken, imam atama uygulamasını kabul edilemez buldu. “Kronik sorunlar, kalabalık sınıflar, hijyen problemleri ve öğretmen eksiklikleri ile uğraşırken, okullara imam atanması, kabul edilebilir bir durum değildir.” diyerek ekledi:

“Milli Eğitim Bakanı, bu tür sorunları göz ardı ederek tüm enerjisini eğitim sistemini dinselleştirmeye harcıyor; bu da çocuğun üstün yararı ilkesine aykırıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre, bu durum çocukların siyasal istismarını ifade etmektedir. Okullarda yürütülen dini etkinlikler, Anayasa’da yer alan laiklik ilkesine aykırıdır ve derhal iptal edilmelidir. Bornova’daki uygulama, eğitim sisteminin laik ve bilimsel yapısını tehdit etmektedir. İzmir, Eskişehir ve Tekirdağ gibi laik değerlere sahip bölgelerde bu uygulamaların yapılması ayrıca dikkate değerdir. Eğitim kurumları, pedagojik bilimin mekanları olmalıdır ve Eğitim-Sen olarak laik eğitime karşı alınan her türlü siyasi tutuma karşı toplumu, öğrencileri ve velileri bilinçlendirmeye devam edeceğiz. Sayın Tekin’i bu uygulamalardan dolayı bir kez daha istifaya davet ediyoruz.” (ANKA)

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir